08 Ocak 2019

ZAMANLAMA - ZAMANSIZLIĞIN ZAMANI

Zamanlama her şeydir ve zamanlama; doğru zamanda, en uygun yerde, gereğini yapıyor olmak demektir. Esasen buna, akışta olmak da diyebilirsiniz.

Misal insan, zamanından önce hakikati arayıştan vazgeçmiş ise daha ümitsiz bir halde ve daha uzun bir yoldan, yeniden aramak zorunda kalacaktır. Eğer insanın zamanı gelmiş ve aramak kendiliğinden anlamını yitirmişse o zaman aranılan tam da o anda bulundu demektir.

İşin ilginç tarafı, sadece akıştaysanız bir zamana ihtiyacınız yoktur ve sadece akıştayken zamanlama tam olarak doğrudur.

Zamanından önce söylenmiş sözler; yapılan hamleler, girişimler israftır. Zamanı geçince söylenmiş sözler; yapılan hamleler ve girişimler ise sadece hayal kırıklığını derinleştirirler.

Öz-disiplin içeren, koşullar ne olursa olsun memnuniyet halini muhafaza eden, samimi çaba, zamansızlığa yoldur. Böylesi bir çaba, esasen telaşsız bir çabadır ve içinde çokça sükût vardır.

Zamansızlık, akışta olmaktır ve akışta olan aşktır.

Yanlış zamanlama; eylem henüz tamlık ve sükût içermiyor ve orada sadece debelenme hali var demektir. Aşk, daima orada olsa da hengâme içinde, sezilemez olur ve zamansızlık başka bir zamana kalır.

İnsan hatırlamalı ki, zamansızlığın bile bir zamanı vardır...

Hiç yorum yok: