31 Ocak 2011

YAMA

Tek yamasıymış - zaman
Ölümsüz bir aşkın

...

İş ki AŞK,
Zaten yama tutmazmış.

18 Ocak 2011

Sol Anahtarı

'Sen beni herkes gibi seviyorsun'
der;

Şikayet ederdi.

Bense bunu bir iltifat sayardım...
Çünkü aslında ben herkesi,
tek bir olağanüstü şarkının
her bir notası gibi

'ayrı'

'ayrı'

severdim.

Şarkının eslerinde gezinirdim en çok,
orada bulurdum kendimi;
sololarda ise kendimden 'geçerdim'.

O ise 'sol anahtarı' olduğunu
sezemedi;

Sezemezdi.

Şarkıların onunla başladığını
hiç göremedi...

Göremezdi.

Bir gün o kadar içerledi ki,
kendini içeri kilitledi.

Peki şarkı bitti mi?

Hangi şarkı biter ki?

07 Ocak 2011

TEK BAŞINA

Başın varsa tek değilsin;
Kısa kes şair!
Vur başını gitsin.

ŞAİR

Söylesene “Şair”, kimdir şair?

Kendi içine dalıp her defasında vurgun yiyen ve yine de ıssız derinliklerden kelimelerle hazineler çıkarma hevesinden vazgeçemeyen bir çılgın mı?

Görülemez olanı kelimelerle görmeye soyunan bir haddini bilmez mi?

Kendi sesini arayan bir sağır mı yoksa müziğinin lezzetini duyabilen tek kulak olmaktan muzdarip inleyen bir keman mı?

Kaybolmuş bir ruh mu yoksa kelimelerle kendi izini süren intihara meyilli bir avcı mı?




Boş adamdır şair; içini en lezzetli kelimelerle Tanrının kalemi doldurur. Boş olabilmeyi dilerim hep O'ndan bu yüzden ve benden akanın O olmasını; içimi sevgiyle doldurmasını ve kalbimden taşmasını... Dolduğum anlar olur bazen insanım. Boş kalabildiğim anlar da olur; dedim ya insanım ve sarhoş olduğum anlar bazen, içime akan gözyaşlarıyla... Şükrederim hepsi için. O'ndandır çünkü, hediyedir.

Takipçi istemem yüktür. Hem takipçi yanlış yoldadır. Ben'im yolumdan yürüyen kendi yolundan uzaklaşır. O yüzden yol olmayı dilerim daha çok; yolcusunun hep kendine yürüdüğü.

Şair değilim; ama şiir olmayı dilerim sözlerimle ve varlığımla. Kimisine göre şiir değilim, boş laftan öteye gitmem. Kimisinin müziği de sözüme karışır, bir mahur beste olur ferahlık uman gariban bir kulağa. Evet düşünerek yazarım. Hep düşünerek yaşayamadığımdan en azından yazıya dökülen sözlerim, 'düşünceli' olsun isterim, incelikli olsun. En incelikli sözlerimse en düşüncesiz anlarımdan çıkar genellikle.

Yüreğim kanar çokça evet; isterim ki O'nun güzelliği görülsün ve O'ndan gelenin güzelliği. Göremeyenlere ve görülemeyenlere üzülürüm. Sonra bir üzüntüme bakarım, bir güzelliğe ve üzüntüm de güzel görünür gözüme. Şükrederim yine.

Aradığım nedir bilmiyorum artık. Aranırken kaybolup 'kelimelerin acımasız sessizliğinde' unutuyorum çünkü - neyi, niye aradığımı da... Ve hep kaybolmuş buluyorum kendimi de. Zaten aramayı bıraktığında kucağına verilen de sihir oluyor eğer mucize değilse...

Uzun yıllar cüret etmek sandım şiiri oysa boyun eğmekmiş yeni yeni anlıyorum... Boyun eğiyorum ben de; şükürle.

‎Ve biliyorum ki artık, ancak bir şair ölümle dans eder de hep hayatta kalır.