25 Kasım 2013

Ellerine

Hep aynı sessizliğin
Ve daima yeni bir güzelliğin
Yatağıdır O

Tanımsız ezgiler akar her anında
Ve umarsız taşar;
Bir yürekten diğerine

Her vuruşu latiftir
Ve benzer;
Gecenin güne uzanan ellerine

SELAMSIZ

Aldırmaz zorbalığına,
Yalancı şahitliğinin.

Bir gurur dönencesinde
Ruhsatsız geçer
Meşru kaprisleriyle
Evcil hayatlardan

'Sevdim' diye diye


Kırlangıç telaşında sefiller
Kauçuk tabanlı kunduralarla
Sıçrarlar üzerinden ateşinin.

Ve aşeren kadınlar gibi aranırlar;
Hep ters esen rüzgarlar
Suratlarına çarparken

'Sevdin mi?' diye diye

23 Kasım 2013

DEVRİM

Unutmak devrimmiş
Öyle diyorlar...
Bana sorarsanız,
Unutabilenler;
Sevmeyi hiç bilmiyorlar.

21 Kasım 2013

NEDEN?

"Neden?" sorusunu en çok bir 'anlam'a ihtiyacımız olduğunda sorarız. Oysa insan bazen olup bitenin nedenini anlayamaz, anlamlandıramaz ve hatta kendisine de konduramaz. Bu olduğunda, direnç içine girer insan ve olandan, olmamış olmasını umar. Hatta tarihi ve talihi değiştirmek için çabalar. Ve bu da acı yaratır.

Acı, insandan tahammül ister.

Olan bazen bizim ötemizde, bizim anlayamadığımız sebeplerle olur. Anlayamayız çünkü olup bitenin anlamı, sınırlarımızın ötesindedir ve bizi de oraya bekler. Acı gelip geçtiğinde ve her şey anlamını bulduğunda, o acı içinde olduğumuz zamanlarda, gerekli olan şeyin tahammül değil sadece sabır olduğunu öğreniriz. Sabır, anlayamadığında da bunun hayrına olduğunu sezmek, geceye bakıp ardından gündüzün geleceğini bilerek gecenin güzelliğini meşk etmek demektir.

Kıvam, insandan sabır ister.

Hayatımızdaki ötekiler, neden öyle ya da böyle davranmış olabilir, fazlaca bir önemi olduğunu sanmıyorum. Kendilerince çok haklı nedenleri olabilir ya da hiç olmayabilir. Bunun da pek bir önemi yok. Çünkü bizde olanın, ötekilerle bir ilgisi yok.

Sizin hediyeniz, sizde olandır. Ancak öteki ile uğraşmayı, mesele edinmeyi ve onu düşünerek kendinizi unutmayı bıraktığınızda kucaklayabileceğiniz bir hediye... Sanki öteki hiç olmamış gibi düşünün bir an. Öteki gelir, size güzellikler ve beraberinde acı da bırakır ve gider. Acısı güzelliğinin vergisidir. Her ikisi de sizi büyütür ve güzelleştirir. Siz o güzellikte demlendiğiniz sürece, mesele öteki ve onun neden öyle ya da böyle yaptığı olmayacak. Gönlünüze başka başka nice güzellikler düşecek. Çünkü asıl olan sizsiniz. Suretle ilgilenmeyi bırakın... Uzaklardan öze dönün, kendinize gelin...

20 Kasım 2013

YOLDAN ÇIKMIŞA ŞİİR

Hiç zaman yok sevgili;
Vakit dar, ömür kısa
Ölüm her an kapıda

Birbirimizi bulmuşken
Bir şekilde bu darlıkta
Anı anına sevmeliyiz

Cümle yürek acısını
Kalbimize gömmeli
Çıktığımız her yoldan
Güzellikle dönmeliyiz

İnsanız; körüz, cahiliz
İnsanız; hataya meyilliyiz
Her çıktığımızda yoldan
Güzelliğe dönmeliyiz

18 Kasım 2013

KADER

Gözleri kör, yüreği nasırlıların - dik kafalı ısrarı
Kader; hep aynı pişmanlığın, bitmek bilmez tekrarı

Çözülsün de dağılsın diye dökülür yeni örgülerle önüne
Bir kere hakikatli öl de, yok yere azap verme diye gönlüne

13 Kasım 2013

NÜANS

Sonsuz bir olasılıkla
Dalgalanır ve durulur.
Nedeni, niçini yoktur.
Basitçe - doğası budur.

SU GİBİ AZİZ

Aldı gücünü
Kendi gibi bir damladan
Ve daldı ummana bir damla
Hiç duraksamadan

Aramadan bulundu böylece;
“Kim O?” diye soran
Ve sorulan