18 Mart 2012

BU BİR TUZAK

Daha sevmeyi bile bilmiyordum
Sabit olsa da - masumiyetim.
Çıktım; girdiğim her yoldan -
İnadına bu körlüğün;
Issızlığın, düşmüşlüğün...

Doğduğum gün verilmedi miydi hüküm
Sonu ha müebbet ha idam
Hem değil mi ki her şey zıddı ile kaim
Kaçacak da değildim
Yazılandan

Kanlı gömleğim dolaşıyor şimdilerde
Kalabalığın ellerinde
Hatırlamıyorum; kaç kez vuruldu boynum
Kaç kere atıldım dipsiz kuyulara
Ellerim bağlı; çırılçıplak
Firar düşlerine yatıyorum her gece artık
Ve her gün uzaklaşıyorum biraz daha
Ağlayarak

Sözler dizi dizi boğazımda
Ha çıktı ha çıkacak

Bu bir tuzak - bu bir tuzak!

16 Mart 2012

RÜYA

Her şey, kendisinden daha büyük bir şeyde yüzer.
Rüyalar, hakikat denizinin kıyıya vuran dalgalarıdır.
Rüyada kaybolmak, çok gerçekmiş gibi duran, kurmaca hikâyeler 'sahibi' olmaktır.
İnsan aslında kendisinin hikâyesidir ve hikâyesinde hapistir.
Tekrar, rüya içinde rüya görmektir.
Ve insan çok zaman, kâbusa dönüşmüş rüyalarından tekrarlarına sığınır.

Oysa bu düş evreninde, düşten kaçamazsın.
Sadece onu dönüştürürsün ve her durumda, kurmakta olduğun gibi de yaşarsın.
‘Hayatım’ dediğin şey de bir kurmacadan ibarettir.
Kurmadan yaşayabilirsen bilmediğin gibi yaşarsın.

Bilmediği gibi yaşamak korkutur insanı ve insan zanlarına sığınır her korku anında.
Oysa bu başı sonu bilinemez sonsuzluğun orta yerinde, kimse cehaletinden kaçamaz.
O yüzden cahil, kıt ilmini, süregiden bir zulme alet eder, her defasında.

Rüya fikirlerden beslenir.
Fikirler, uçucu zanlardan ibarettir.
Fikirler evrilir... Fikirler devrilir...
Onların da uzun ömürlü ve kısa ömürlü olanları vardır.
Ölümsüz fikir diye bir şey ise zaten yoktur.
Her şey gibi gidenin yerine bir şekilde daha tazesi gelir.
Hayat hep yeni fikirlerle yenilenir.
Anlık fikirler ölür – ebedi hayat kalır.

Bu yüzden ölümlü fikirlerle insan olunamaz.
‘Hayatım’ dediğin şey, içinde gömülü zanlarının üzerine inşa ettiğin bir zulüm hikâyesinden ibarettir.
Hayatı hikâye etmeden yaşayabilirsen zararsız yaşarsın.
Hayatı hikâye etmeden yaşayabilirsen sevmenin özünü kavrarsın.

İnsanın içindeki tüm o gürültü, kalabalık ve diğerleri; hepsi de rüyanın saadetidir.
Rüya ise başka türlü bir saadettir.

O ki;
Sessizce sever bir rüyayı
Ve rüyada rastladıklarını
Koynunda rüyalar yüzer.

10 Mart 2012

KARAKUŞ

Bir varmışım
Bir yokmuşum
Dediklerine göre
Kendine tünemiş bir kuşmuşum
Rüya mı gerçek mi bilinmez
Ha düş-müşüm
Ha düşe-yazmışım
Yükseklerde uçmuş, yorulmuşum
Yarına kalmaz ölürmüşüm
Belki çoktan ölmüşüm
Daha konduramamışım