08 Ocak 2019

HEP AŞK

Kendini yırtarak bağrını açtı sevgili de
Düştü o kollara; göğün göğsünü yırtarak
Başı aşktı; toprağı, suyu, hamuru, çamuru
– hep aşk

Çatlayarak, çatırdayarak doğurdu kendini
Ha daldı karanlığına, kendinden kaçarak
Ha filiz verdi aydınlığa, karanlığına başkaldırarak
Akışı aşktı; tohumu, kökü, filizi
– hep aşk

Sürdü kendini yerinden yurdundan;
Durmadı, duramazdı
İnatla çarpıştı önüne ne çıktıysa; dal dal, yaprak yaprak
Yürüdü;
Ha korkusunda donarak
Ha öfkesinde alev alev yanarak
Savaşı aşktı; derdi, hevesi, nefesi
– hep aşk

Yetmedi gücü
Yenildi kaderine nihayet – boynunu büktü
Bir sükût demiydi; kalan son hevesi de bırakarak
Zamanı geldi – öldü
Kendini sevgiliye verdi o halde
Memnuniyetle, teslimiyetle – gülümseyerek
Çiçeğe durdu, meyveye durdu
Barışı aşktı; kıvamı, lezzeti, rayihası
– hep aşk

Ya hiç başlamadı bu yol ya da hiç bitmeyecek – anladım
Tükenmek de tüketmek de – aşka boyun verecek her daim
Hepsi 'düş’tü bir zamanlar; düştüm şimdi yine kendimden
Varışım aşktı; kopuşum, düşüşüm, dönüşüm – hep o sadık yâre
Yine aşk...
- hep aşk

Hiç yorum yok: