08 Ocak 2019

YAZGISINDA BÜYÜKLÜK OLAN

Büyük bir aşkı tadan kişi, ancak yazgısında da büyüklük olandır. Sevgili için dökülen gözyaşları ise şifasıdır kalbin.

Birisi için üzülmeyi bıraktığında, onu sevmeyi de bırakmış olmaz insan. Aslında kendisini sevmeyi hatırlamış olur ve kendini sevmekle bir başkasını sevmek, özünde aynı şeydir.

Sevdiğin, her neredeyse - seni artık sende seviyor olacak.

Bunu gönlüne anlatmak zordur ama aslında sevdiğinin ardından yas tutmaya da gerek yoktur. Çünkü ölen sadece bedendir ve üzüldüğümüz şey, o bedenin toprağa karışacak olması değildir. Ağaç hep oradayken düşen yapraklar için üzülür müsün? Hayat hep oradayken ne diye ölüm için üzülesin?

İnsan aslında ölen kişinin artık kendisinde yaşamayacağı zannından ötürü üzülür. Oysa hatıralar silinip gitse ve hatta üstünden ömürler de geçse sevgi capcanlıdır ve kalbine aldığın güzelliği oradan artık hiç kimse çıkartamaz. Kalbinde giden kişinin sevgisi olduğu müddetçe kimse senden uzak bir yere gitmemiş demektir.

Ayrılık acısı çekmek, önünde akan bir yaşam nehri varken sen yüzünü, kafanda kurduğun hatırlardan yapılı ölü bir geçmişten; bu canlı, akışkan tazeliğe dönemiyorsun demektir... Ama yine de sorun yoktur. Çünkü yaşamın acelesi yoktur.

Esasında orada olan, sen ben değildir. O her daim yaşayan özdür ve tüm yaşamı sevgisiyle var ettiği için, kaçınılmaz olarak kendisini sende de bende de tekrar sevecek dolayısıyla yaşamı sevmeyi de muhakkak hatırlayacaktır.

Hiç yorum yok: