02 Ocak 2016

HİÇ GİTMEYENİN GELİVERİŞİ

Bağımlılıkları olan bir insan, "kendinde" değildir. Oysa insanın hayatta eksikliğini hissettiği, arandığı ve bulamamaktan şikayetçi olduğu her şey, en önce "kendisindedir". O yüzden "kendine" gelenin eksiği olmaz.

Bir ağaç için ağaç gibi davrandı demek saçma olurdu. Çünkü bir ağaç, elbette bir ağaç gibi davranır. İnsanın ise insan gibi davranması neredeyse şaşılası şeydir. İnsan, yalnızca kendiliğini hatırlamalı, öğrenmeli ve geri kazanmalıdır.

Kendinde olmak demek, bilge olmak demektir. Bir bilge, hiçbir şeyin peşinde koşmaz. Misal, şan ile ilgilenmez. Ama elbette şan gelip onu bulduğunda ondan kaçmayacaktır. Çünkü şöhretin rüzgarına kapılıp kendinden uzaklaşmayacak kadar kendindedir. Onun elinde nasıl ki silah, ölüme değil yaşama hizmet ederse - şöhret de böyledir.

Her şey geçicidir. Güzel geçici, çirkin geçici; yaşlı geçici, taze geçici; cahil geçici, akıllı geçici... O halde övgü de yergi de geçiciliğin üzerinde kalamayacak ve zamanla eriyip gidecektir. Şahitlik - süregiden şahitlik, kalıcıdır. Geçiciliği ile oynayanın, oyuna şahitliği kalıcıdır.

Çiçekler güzeldir ve çiçekler solarlar. Nihayet çözülür ve dağılırlar. O zaman onlara başka isimler veririz. Sonra çiçekler yine çıkagelirler ve biz yine çiçek açtı deriz. Biz güneş açtı, güneş battı deriz. Kendi konumumuza göre evrendeki her şeyi konumlandırırız. Oysa ne güneş batar ne de çiçek solar - hiç doğmadıkları gibi.

Zaman süregiden bir filmin her bir karesini diğerinden ayırır ve böler. Aşk, akıştır ve yaşam ırmağı bize bazen duruyormuş gibi görünse de durmaksızın akmaya devam eder.

Aranmadan bulunuveren
Ne de güzeldir.
Hiç gitmeyenin geliverişi
Ne de güzeldir.

Kalbimin atışı
Yıldızların göz kırpışı
Sesimin sessizliğe
Sessizliğin birdenbire
Bir sese akışı
Ne de güzeldir.

Günün son nefesi
Günün ilk nefesi
Yeni doğanın ilk neşesi
Görüp gidenin elveda busesi
Ne de güzeldir.

Hiç yorum yok: