23 Ekim 2014

Acı - Korku ve Ötesi

Acı gerçek ve net bir geribildirimdir. Misal ateşe değersen canın acır. O acı sana "burada senin için bir sınır var ve yaşamını sürdürmek istiyorsan 'şimdilik' buradan uzaklaş." der. Yapmakta olduğun şey acı yaratıyorsa, hayat sana, "onu bırak ve başka bir şey yap; kısaca sana hizmet etmeyen düşünceni, yaklaşımını, hissiyatını, davranışını vs. değiştir" der.

Korku ise sanal, zihinde yaratılmış acıdır. Ateşten korktuğunda ona temas etmemiş de olsan zihnindeki acı deneyimi, ateşten uzak durmanı sağlar. Korku, canını acı gibi yakmasa da seni terbiye eder; yanlıştan döndürür; gereksiz riskler almaktan ve gerçek acılar yaşamaktan seni alıkoyar.

Acı da korku da insana haddini bildirir ve haddini bilmek, aslında 'güvenli sınırlar' içerisinde haddini büyütebilmek için fırsat yaratır.

Sorun, acı varken harekete geçmediğinde; düşünceni, bakışını, davranışını, durumunu değiştirmediğinde ve korku varken aklıselim hareket ederek ve meseleyi yeniden muhakeme ederek gerçekliğini sınamadığında ortaya çıkar. O zaman gereksiz acılar yaşar; seni incitemeyecek, aslında orada olmayan tehlikelerden korkarsın. Bu ölümün, yaşamdan çekilmenin ve vazgeçmenin başlangıcıdır.

İnsan yeterince uzun bir süre acıyla ve korkuyla yaşadığında, ona alışır. Hatta alışmakla kalmaz; acısı onun varlığının değişmez bir parçası, adeta kimliğinin bir uzantısı haline gelir. Bunca yatırım yaptığı ve gerçek muamelesi yaptığı korkusu ise gerçeğin ne olduğundan daha değerli olur. O zaman korkmadan yaşamak fikri, korkutucu olmaya başlar. Çünkü korkmadan yaşamak, artık bilmediği, hatırlamadığı bir şey olmuştur. Bu ıstıraptır.

Peki korku nasıl çözülür ve dağılır?

Korku, harekette tutunamaz. İnsan durdukça korku güçlenir ve kendini tekrarlamak da durmak sayılır. Hareket için ise temelde üç ana yol vardır ve her yol, kendisinden sonra gelenlere de yoldur aynı zamanda;

Ya dikkatini seni besleyen, iyileştiren şeye yöneltecek ve öz-disiplin geliştirerek zehirli döngüyü yavaş yavaş kıracak, an be an seni 'iyileştiren' alışkanlıklar inşa edeceksin ya adanabileceğin anlamlı bir bir yol, bir amaç bulacak ve güzelliğe hizmet edeceksin ya da kestirmeden - aşka düşeceksin - ve tüm zehiri tek seferde kusacaksın... Aşk olacaksın - Kendinden geçip O olacak; O'nun eli, sözü, dili, bakışı, nefesi olacaksın...

Hiç yorum yok: