01 Ekim 2009

Gülün Dikeni Var

İnsanın doğal hali mutluluktur ve insan aslında daima mutludur. Ama bunu her an duyumsamayabilir. Çünkü insan genellikle korkularıyla mutluluklarını örter. Sonra da sadece yüzeye bakıp başka bir şey olmadığı hükmüne varır.

Gül koklayayım derken insanın eline diken batar bazen. Ve insan gülden korkmayı öğrenir. Korku dikeni bilmemekten, (cehaletten) ve bunun sonucunda acı ile tanışmaktan gelir. Bilmediğimiz, (aslında hatırlayamadığımız) kim olduğumuz ve hayatın ne işe yaradığıdır. Hayatta kalabilmek, ihtiyaçlarını karşılamak derdiyle çabalarken acıyla tanışır ve yanlış yapmaktan korkmayı öğreniriz. Bir yandan gülü ister bir yandan acısından kaçarız. Çelişki de burada başlar; yanlış yapmadan doğruyu bulamazsın doğruyu bulamadan da hala cahilsindir ve acı deneyimler yaşamaya ve mutluluğa örtü örtmeye devam edersin. Aslında dikeni eline hep kendin batırırsın.

Ayrılık acısı dikenin acısıyla, gülün aşk vaat eden kokusu alışılmışın rahatıyla çarpışır. Aslında acıyla çakırkeyif yaşayan ve mutsuzluk edebiyatı yapan insanlar bile mutludurlar. Çünkü insan mutluluktan başka bir şey seçemez. Fakat cehaletle yapılan seçimin getirdiği mutluluk bir balondur ve dikeni içinde kaldığından balon illa ki patlar. Beyaz çarşafın üstündeki kara leke gibi bir şey hep rahatsız eder. Nihayet mutsuz olduğunu idrak ve kabul noktasına geldiğinde bu kez sorumlu davranmanın ve eylemin mutluluğu, eylemsizliğin ve sorumsuzluğun yarattığı mutlulukla yer değiştirecektir.

İnsan ne kadar da tam olduğunu ve hayatın ne kadar da mükemmel olduğunu görebildiği her an mutludur. Göremediği her an aramakta ve aslında hiç olmamış eksiği tamam etmeye çabalamakta ve tam da bu yüzden mutsuzluğunu yaratmaktadır.

Aslında hayat o kadar mükemmel ve mutluluk doludur ki insana ondan daha mükemmel bir şey çıkarma imkânı sunar ve cehaletine rağmen kendi yolundan gitmesine izin verir. Hafızasını tazelemesi ve kim olduğunu hatırlaması için…

Aşkı sual etme benden, yanarsın.
Gülistan bekler iken dikenliğe dalarsın.
Yapma, etme cancağızım sen ağasın, paşasın.
Dilenciyle döner sonra, çöplüklerde yatarsın.

7 yorum:

poppy dedi ki...

ahhh,cancağzım,ahhh

hakan ipek dedi ki...

Sen bunlara hakikaten inanarak mı yaşıyorsun?İnanılmaz!..samimi düşünceler mi bunlar?Ayıp bişey ya bu kadar mutlu olmak..Ama sen mükemmel ötesi bi dünyada yaşıyosun doğru ya..Geri alıyorum sözümü.Hadi eyvallah dostum iyi bol güzel mutlu mutluluklar...

Ali Karakuş dedi ki...

İnsan çoğu zaman ya inandıklarını yaşar ya da yaşadıklarından inanç inşaa eder. Her iki durumda da hakikat örtüler arkasında kalır...

Kelimelerle anlatılabilen mutluluk sınırlı mutluluktur. Biz de kendi sınırlarımız nispetinde kabımızdan döküyoruz dostça. Alabilen her gönül, bizim kabımızın da sınırlarını genişletiyor. O yüzden teşekkürler varlığınıza..

ceng dedi ki...

çok güzel bir paylaşım olmuş emeğinize yüreğinize sağlık ...bu arada son dörtlük size mi ait?

Ali Karakuş dedi ki...

Teşekkürler ceng:) Son dörtlük de bu blogtaki tüm diğerleri gibi benden döküldü evet. Lakin ne mümkün onlara sahip olmak.

Aysen Aydiner dedi ki...

Insanin kotu seyleri hatirlamasi ve hatirda tutmasi, hayatta kalma durtusuyle ilgili bence. Dusun magara adamisin, laylaylom yasiyorsun cok mutlusun. Birgun bizon goruyorsun ve gidip cicek koklar gibi yaklasiyorsun. E haliyle Bizon efendi de seni yemek icin kovaliyor. Ne yaparsin? Artik bunu bir tehdit olarak kodlarsin. Beynine kazirsin, bizon tehlikeli uzak dur dersin. Bunu hatirlayip onlem alabilenler, bir sonraki sefer hatirlayanlar, olmasini engelleyenler hayatta kalirlar. Survival of the fittest. Magara adamimiz eskisi kadar laylaylom mudur? Hayir. Ama yasiyordur. Eger hem yukarda yazilanlari yapip hem de bu tehlike hic yokmus gibi davranirsa da, bu ozelliginin on yasamsal bir avantaj saglamasi gerekir ki bu ozellik sonraki nesillere aktarilsin. Mesela stresi az olan adamlar daha cok sperm uretirler vs. Ama dogada olan hersey uyumla ilgili sanirim. Yani guclu olan yasamiyor, uyumlu olan yasiyor. Fittest, en iyi fit eden. Sevgilrer

Ali Karakuş dedi ki...

Tek sorun genetik kodlar hayat kadar hızlı değişmiyor :)