12 Şubat 2012

Dışarıdaki İç

‎"Sorunlar onları yaratan gerçeklik çerçevesinden bakılarak çözülemezler" Einstein.

Bütünsel bir sistemde birbiriyle ilişkili parçalar vardır ve bu parçalar çekirdek bir birimden (temel düzlem) daha büyük parçalara kadar topyekün sistemi oluştururlar. Sistem onu çevreleyen ekolojiden bağımsız değil tam da onunla bir bütündür. Yani her düzlem için ekoloji ya da dış düzlem olarak görünen evren aslında sistemin devamıdır.

Örneğin hücre, temel yapı taşı ise bir hücrenin kendi içinde bir sorununu çözmesi ilişki içinde olduğu diğer hücrelerle ilişkisinde yeni (ya da çözdüğünden daha büyük) sorunlar yaratmadan olmalı ki doku, yani 'hücrenin ekolojisi' bozulmasın. Dolayısıyla hücrenin sorununu hücre perspektifinden değil doku düzleminden ele alıp çözüyor isek ancak sağlıklı bir çözüme ulaşmış sayılabiliriz. Aynı şey doku ve onun için ekoloji olan organ ve organ ve onun için ekoloji olan alt sistem (örneğin sindirim sistemi) ve alt sistem ve onun için ekoloji olan beden ilişkisinde de birebir geçerlidir. Mesele şu ki beden de kendisi için ekoloji gibi görünen diğer bedenler (bitki, hayvan, insanlar) ve toplumları yok sayarak çözüm ürettiğinde kendi hayrına gibi görünen çözüm bütünün zararına olabilir. Bütünün hayrına davranmak bu açıdan değerlendirildiğinde kendi sorununu kendi çıkarını en üste çıkaracak şekilde değil ilişki içinde olduğun tüm diğer sistemler ve ekolojiyi gözeterek ve aslında birlikte çözme basireti göstermektir.

Hayat yolculuğunda insan ne kadar küçük bir sistem (ben algısı ya da biz saydığı ilişkiler düzlemi) içerisine bilincini, güvenli alan diye hapseder ve ekolojisini dışlar o kadar bütünün hayrından uzaklaşır. (Hoş bu durumun bile bütünde bir hayır içerdiği zannındayım.)

Ekoloji dış çevre değildir; ekoloji daha büyük bir iç çevredir.

İnsanın sevgiyle bütünün hayrına olanı dilemesi ve yapması da basitçe insanın 'ben' ya da kendisiyle ortak gördüğü 'biz' düzleminin içerisine kimleri ve neleri aldığı ile ilişkilidir. 'Düşmanınızı', 'size kötülük yapmış gibi görünen birini' dahi bu düzlemin bir gereği ve uzantısı sayarak mı evreni kucaklıyoruz yoksa ayrımlar yaparak ve ötekini dışlayarak mı? Bütünsellik açısından temel sorun budur.

Hepimiz biriz ve ayrılık yanılsaması tüm sorunların gerçek tek nedeni.

Hiç yorum yok: